29 Ağustos 1958’de Gary Indiana’da doğan Michael Jackson, babasının da cesaretlendirmesiyle 5 yaşında müzik kariyerine başladı. Oğullarının yeteneklerine güvenen baba Josaph 1960’ların başlarında, daha sonra “Jackson 5” olarak bilinen bir müzik grubunun ilk tohumlarını attı.

İlk aşamada grup Michael’in büyük erkek kardeşleri Tito, Jermaine ve Jackie’den oluşuyordu. Jackson, beş yaşındayken kardeşlerine katıldı ve grubun baş vokalisti oldu. Dikkat çekici ses aralığı ve duygularını aktarma konusundaki becerisiyle kısa sürede dinleyenleri etkiledi. Dört kişililk Jackson ailesi grubuna daha sonra abi Marlon’da katılarak ”Jackson 5” grubunun oluşmasına katkı sağladı. Jackson ve erkek kardeşleri, sahne hareketlerini prova etmek için uzun saatler harcadılar. İlk başta, grup yerel konserler vererek güçlü bir dinleyici kitlesi inşa etti.

“Jackson 5 “, Gladys Knight ve Pips, James Brown gibi R&B sanatçılarının konserlerine açılış grubu olarak çıkmaya başladı. Bu sanatçıların birçoğu efsanevi Motown plak etiketine imza attı ve “Jackson 5” en sonunda Motown’un kurucusu Berry Gordy’nin dikkatini çekmeyi başardı. Gruptan etkilenen Gordy, 1969 yılının başlarında grup ile çalışmaya başladı ve Jackson ile erkek kardeşleri, Gordy ve Diana Ross ile birlikte Los Angeles’a taşındılar. 5 Ağustos 1969’da özel bir etkinlikte müzik endüstrisine tanıtılan grup, Diana Ross ile yaptıkları ilk albümdeki I Want You Back ve The Lover You Save parçaları ile hit oldu. Grup içinde Michael, olağanüstü coşkusu ve yumuşak müzikal sesiyle dikkat çekti. Müzik sanatçısı olma hedefine ulaşmasına rağmen, Michael’in çocukluğu mutlu olmaktan çok uzaktı. Otoriter babası tarafından düzenli olarak dövüldü ve tehdit edildi. Bu suiistimal Michael’da yetişkin yaşamı boyunca yara izi bıraktı.

1970’lerin sonunda, MJ yalnız bir kariyer istemeye başladı ve müzik yapımcısı Quincy Jones’un yardımıyla Off The Wall adlı solo albümü üretti. Sanatçının bu ilk albümü 20 milyonun üzerinde kopya satan büyük bir başarıydı. Çok fazla eleştiri alan albümün bir diğer özelliği de Jackson’un satış üzerinden aldığı karıydı. Sanatçı bu albüm üzerinden müzik endüstrisindeki en yüksek lisans oranını yaklaşık albüm karının %37’sini elde etti. Michael Jackson’ı dünya üzerinde en popüler pop şarkıcısı yapan ikinci solo albümü Thriller, albüm satışlarında bir numaraya yükseldi ve toplam 37 hafta boyunca bir numarada kaldı. Dünya çapında 110 milyon ve ABD’de 29 milyon satış elde eden Michael Jackson, albüm satışıyla Guinness Dünya Rekoru ’nu kazandı.

Thriller, Jackson’ı üne kavuşturan Beat It, Billie Jean gibi bir numaralı hitleri içeriyordu. 1983 yılınını Mart ayında, Michael Jackson, Motown 25 adlı özel bir kanalda “Yesterday, today, forever” adında canlı yayın yaptı. Ayırt rdici ve unutulmaz dans hareketi olan Moonwalk dansını gerçekleştirdi. Dans performansı ile sadece müzik alanında değil dans dünyasında da kendine özgü bir iz bıraktı. Michael Jackson’ın sıradaki albümleri Bad (1987), Dangerous (1991) ve son albümü Invicible (2001) de en çok satış yapan albümler arasında yer aldı.

80’lerin sonunda, Jackson’ın kişisel hayatı, sağlığı ve fiziki görünümü hakkında spekülasyonlar yapıldı. Michael Jackson burnunu düzeltmek ve çenesine çukur eklemek için çok sayıda plastik cerrahi ameliyatı geçirdi. 1980’lerde nadir bir cilt pigmenti hastalığına yakalanan santçının yüzü beyazladı. Hastalığından kaynaklandığını söylemesine rağmen ten rengini beyazlattığına dair basında hakkında haberler çıktı. Ağustos 1994’te Jackson, rock ikonu Elvis Presley’in kızı Lisa Marie Presley ile evlendiğini açıkladı. Çift, Diane Sawyer ile ortak bir televizyon röportajı verdi, ancak evliliği kısa sürede bitti. 1996’da boşandılar. Aynı yıl, Jackson hemşire Debbie Rowe ile evlendi. Çiftin iki çocuğu oldu. 1999’da boşandılar ve Rowe Jackson’a çocukların velayetini verdi.

Michael Jackson hakkında en üzücü iddialardan biri de çocuk istismarı yaptığıydı. 1980’li yıllarda istismarla ilgili ilk iddialar ortaya atıldı ve daha sonra 1990’lı yıllarda tekrar gündeme geldi. Bu iddialar ışığında Jackson hem fiziki hem de duygusal olarak yıprandı.

31 Ocak 2005 tarihinde Kaliforniya’daki Sante Maria’da yargılandı. Beş aylık soruşturmadan sonra, Jackson beraat etti. İddialar onu fiziksel olarak zayıflattı ve duygusal olarak da strese soktu. Aynı zamanda tüm bu süreçte maddi açıdan da zorlanan Michael Jacckson, yasal ve makam faturalarını ödemesine yardım eden Bahreyn Prensi Salman Bin Hamad Bin İsa Al Khalifa ile olan arkadaşlığına sığındı ve kişisel konuk olarak Bahreyn’e gitti. Daha sonra prens ile arası bozulan Jackson, çok daha büyük borçlarla ülkesine döndü ve “Son Perde” asını verdiği dünya turuna çıktı.

Jackson, 25 Haziran 2009 tarihinde, Los Angeles’taki evinde kalp krizi geçirdi ve 50 yaşında öldü. Şubat 2010’da Jackson’ın ölüm nedeninin reçeteli bir ilaç kokteylini aşırı dozda alması olduğu ortaya çıktı. Jackson geceleri uyumasına yardımcı olmak için özel doktoru Dr. Conrad Murray’in önerdiği sakinleştirici ilaç için belirli bir bağımlılık geliştirdiğine inandığını söyledi. Yapılan polis soruşturması sonunda Dr.Murray’in birçok ilacı reçete etmek için yetkisinin olmadığı öğrenildi. Jackson için kullandığı ilaç dozajının fazlalığının ölüme yol açabileceği iddia edildi. Sonuç olarak Murray, 7 Kasım 2011’de istemeden ölüme sebebiyet vermekten mahkûm edildi ve dört yıl hapis cezasına çarpıtıldı.