1929 yılında başlayan Büyük Buhran, sadece ekonomiyi değil, aynı zamanda sinema endüstrisini de büyük ölçüde etkiledi. Amerika’da bulunan 23.000 sinema salonunun üçte biri, ekonomik zorluklar nedeniyle kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Bu ekonomik krizden sağ çıkmayı başaran sinema salonları, izleyicileri çekmek için yaratıcı yöntemlere başvurdu. Tabak takımı, jambon gibi ödüllerden sahne şovlarına kadar pek çok farklı etkinlik ve promosyonlarla dikkat çekmeye çalıştılar.
Ancak bu yöntemler zamanla etkisini kaybetmeye başladı ve sinema salonları yeni çözümler aramaya başladı. Tek bilet fiyatına iki film sunma, ücretsiz kadın matineleri gibi promosyonlar devreye girdi. Hatta bir noktada, tipik bir biletin karşılığında izleyiciye iki film, çizgi film, haber filmi ve gelecek filmlerin fragmanlarının sunulduğu en az 3 saatlik gösterimler yapılmaya başlandı.
Bu promosyonlar başarılı olsa da, yapımcılar için maliyetli hale geldi. Bu noktada düşük bütçeli B filmleri devreye girdi ve sinema endüstrisini rahatlattı. Yapım şirketleri, ekstra yapım masrafları ödemek yerine prestijli A filmleri için kiralanan stüdyoları ve film ekiplerini maksimum verimlilikle kullanarak tek bir maliyetle iki film çekmeye başladılar.
İzleyiciler, büyük yıldızların ve kaliteli senaryoların yer aldığı yüksek bütçeli A filmleri kadar, eğlenceli ve hızlı üretilen düşük bütçeli B filmlerini de izlemeye başladılar. “İki film birden” akımı 1940’ların sonlarına kadar devam etti.
Ancak 1948 yılında, Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi’nin aldığı bir karar, Hollywood’u temelden değiştirdi. Paramount Davası olarak bilinen bu karar, büyük yapım şirketlerini gösterim ağından çekilmeye zorladı ve bu da geleneksel anlamda B filmlerinin sonunu getirdi. Ancak unutulmaması gereken, yalnızca “iki film birden” uygulamasının sona erdiği değil, aynı zamanda B filmlerinin tanımının değiştiği dönemin bu olduğudur.
1950’lere gelindiğinde, büyük stüdyolar B filmleri çekmeyi bıraktılar ve bu terim yalnızca düşük bütçeli, düşük kaliteli filmler için kullanılmaya başlandı. Böylece, sinema endüstrisindeki dinamikler zaman içinde evrildi ve B filmleri, kendi özel nişlerinde bir yer buldu. Bugün bile, B filmleri bağımsız sinema sahnelerinde ve bazı özel türlerde hayatlarını sürdürmektedirler.
B FİLMLERİN ÖNCÜ YÖNETMENLERİ
1- Edward D. Wood Jr

Edward D. Wood Jr., “Glen or Glenda” (1953), “Bride of the Monster” (1955), “Plan 9 from Outer Space” (1956), “The Violent Years” (1956) gibi filmleriyle B filminin öncülerinden biri olarak kabul edilir. 1994 yılında Tim Burton’un yönettiği ve Johnny Depp’in başarılı bir performans sergilediği “Ed Wood” filmi, Wood’un sinema tutkusunu ve özellikle Bela Lugosi ile olan ilişkisini anlatır. En ünlü filmi olan “Plan 9 From Outer Space”, kötü oyunculukları ve kötü özel efektleriyle dikkat çeker ve yanlış nedenlerle ün kazanmış bir yapımdır. Bu film aynı zamanda ilginç bir şekilde Güney Baptist Kilisesi tarafından finanse edilmiştir ve kilise, tüm film ekibinin vaftiz edilmesi şartıyla sponsor olmuştur. Wood, koyu bir Orson Welles hayranı olarak bilinir ve Tim Burton’ın “Ed Wood” filminde, Ed Wood ve Orson Welles’in benzer yönlerini vurgulamıştır.
2- Roger Corman

Roger Corman, 56 film yönetmiş ve B filminin kralı olarak kabul edilmiştir. “The Little Shop of Horrors” (1960), “House of Usher” (1960), “The Raven” (1963), “The Terror” (1963) gibi filmleriyle tanınır. Sinema kariyerine yapımcı olarak devam etmiş ve dünya çapında ünlü oyuncuları sahneye taşımıştır. Ayrıca, James Cameron, Peter Bogdanovich, Francis Ford Coppola, Jonathan Demme, Curtis Hanson, Ron Howard, John Sayles ve Martin Scorsese gibi önemli yönetmenlere ilham kaynağı olmuş ve onlara mentorluk yapmıştır.
3-Larry Cohen

Larry Cohen, “It’s Alive” serisi ve “Black Caesar” (1973), “God Told Me To” (1976), “Q” (1982) gibi filmleriyle B filminin önemli temsilcilerinden biridir. Polisiye türündeki B filmlerine katkı sağlamış ve senaryo çalışmalarına devam etmiştir. Cohen, günümüzde B film ruhunun sinemada değil televizyonda olduğunu belirtmiş ve bu alanda da başarılı projelere imza atmıştır.
Bu üç yönetmen, B filminin gelişimine önemli katkılarda bulunmuş ve sinema dünyasına benzersiz eserler sunmuşlardır. B film türü, bu öncülerin etkisiyle şekillenmiş ve hala sinema dünyasında özel bir yere sahiptir.
İLGİNÇ BİR BİLGİ
Ünlü yönetmenler Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino B filmlere hayran yönetmenlerdir.